“`html
İran’da Başkent Taşınma Tartışmaları Yeniden Gündemde
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, son günlerde yaptığı açıklamalarla başkent Tahran’ın taşınıp taşınmayacağı konusunu tekrar gündeme getirdi. Hatemu’l Enbiya Karargahı’nda gerçekleştirdiği ziyarette, başkentle ilgili geçmişteki tartışmalara vurgu yaptı.
“Taşımaktan Başka Seçeneğimiz Yok”
Pezeşkiyan, Tahran’ın başkent olarak kalmasının ekonomik sebeplerle imkansızlaşmakta olduğunu ifade ederek, “Ülkenin başkenti Tahran, çözüm bekleyen sorunlarla boğuşuyor. Ne yaparsak yapalım, kaybedilen zamanı telafi edemiyoruz. Bu nedenle, ülkenin siyasal ve ekonomik merkezini güney ve denize yakın bir alana taşımamızdan başka çaremiz kalmadı.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanının, başkent taşınma planlarını izleme görevini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Arif’e verdiğini belirterek, “Bu konu ihmal edilirse, ülkemiz gelecekte çevresel krizler ve daha birçok sorunla karşılaşabilir.” ifadelerini kullandı.
Geçmişte de Gündeme Gelmişti
Başkent değişikliği, daha önce de İran’da gündeme gelmiş ancak çeşitli nedenlerden ötürü uygulanamamıştır. Tahran, İran’ın siyasi, ekonomik ve kültürel merkezi olmanın yanı sıra, bu yükün altında süreklilikle zorluk yaşamaktadır.
Tahran, yoğun nüfus, hava kirliliği ve doğal afet riski gibi sorunlarla başa çıkmakta güçlük çekmektedir.
Altyapı Yetersiz Kalmaktadır
Tahran, yaklaşık 15 milyonluk bir nüfusa ve eyalet sınırları içinde 20 milyona ulaşan bir yerleşim alanına sahiptir. Bu yoğunluk, konut, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerin sunulmasında önemli zorluklar yaratmaktadır.
Nüfus artışı, ekonomik verimliliği olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşürmektedir.
Nüfus Artışı Devam Ediyor
2018 yılında İran Cumhurbaşkanlığına bağlı İlerleme ve Kalkınma Merkezi tarafından hazırlanan bir raporda, Tahran’ın nüfusunun önümüzdeki 30 yıl içinde 20 milyon artabileceği belirtilmektedir. Bu durum şehir yönetimini neredeyse imkansız hale getirebilir.
İran Şehir Ekonomisi Bilimsel Birliği, Tahran’ın nüfusunun altyapı kapasitesinin %70 üzerinde olduğunu ve bunun yaşam koşullarını kötü etkilediğini raporlamıştır.
Hava Kirliliği Hayati Tehditler Oluşturuyor
Hava kirliliği, Tahran’ın en ciddi sorunlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Uzmanlar, bu sorunun ciddi sağlık problemlerine yol açtığına dikkat çekmektedir.
Abbas Şahsuni, İran Sağlık Bakanlığı Hava Sağlığı ve İklim Değişikliği Daire Başkanı, 2022’de yaptığı açıklamada hava kirliliğinin bir yılda ülke genelinde 20 bin 800, başkentte ise 6 bin 400 kişinin ölmesine yol açtığını ifade etmiştir.
Aralık 2023’te Tahran Çevre ve Şehircilik Hizmetleri Komisyonu Başkanı Mehdi Pirhadi, hava kirliliğinin yıllık 27 binden fazla kişinin ölümüne neden olduğunu belirtmiştir.
Deprem Riski Olumsuz Etkiler Yaratıyor
Tahran, birinci derece deprem kuşağında yer alması nedeniyle ciddi riskler içermektedir. Uzmanlar, potansiyel bir depremin milyonlarca insanı tehdit edebileceğini vurgulamaktadır.
Tahran, Alp-Himalaya deprem kuşağı sınırında olması nedeniyle büyük sarsıntılara karşı savunmasız durumdadır ve dünya genelinde yüksek deprem riski taşıyan mega şehirler arasında yer almaktadır.
Yüzde 60’ı Depreme Dayanaksız Binalar
Tahran Belediyesi Risk Yönetimi Birimi Müdürü Rıza Keremi Muhammedi, Eylül 2021’de yaptığı açıklamada, şehirdeki binaların %60’ının deprem dayanıklılığı standartlarını karşılamadığını belirtti. Şiddetli bir depremde bu binaların %20’sinin tamamen yıkılabileceği uyarısında bulundu.
Tahran Kent Konseyi İnşaat ve Altyapı Komite Başkanı Muhammed Agamiri, Ağustos 2023’te olası bir büyük depremin en az 300 bin insanın hayatını kaybetmesine neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Tahran’ın başkent olması, böyle bir durumun tüm ülkeyi etkileyeceğinin altını çizdi.
Tahran Her Yıl 25 Santimetre Çöküyor
İran İnşaat ve İskan Araştırmaları Merkezinden bilim insanlarının 2018 yılında “Nature” dergisinde yayımladığı bir makalede, Tahran’ın her yıl ortalama 25 santimetre çöktüğü bildirilmektedir. 2003-2017 yılları arasındaki uydu görüntüleri, şehir merkezinin %10’unun ve kuzeybatı bölgelerinin her yıl bu oranda yer altına battığını göstermektedir.
Kuraklık ve Su Kıtlığı Sorunları
İklim değişikliği ve su kaynaklarının yanlış yönetimi, İran’da önemli sorunlar yaratmaktadır. Tahran da bu sorundan etkilenen şehirler arasında yer alıyor. Su Kaynakları Yönetim Şirketi’nın son raporuna göre, Tahran’daki su depolarının yalnızca %23’ü dolu durumda ve bu oran son 5 yıllık ortalamadan %18 daha düşük.
Tahran Eyaleti Su ve Kanalizasyon Şirketi Genel Müdürü Muhsin Erdekani, 10 Kasım’da yaptığı açıklamada, başkentin olağanüstü bir kuraklık yaşadığını belirterek, “Son 50 yılda eşi benzeri görülmemiş şekilde beşinci kurak yılını geçiriyoruz ve devam eden kuraklıklar büyük endişe yaratıyor.” dedi.
Tahran, İran’ın içme suyu ihtiyacının %25’ini tüketmektedir ve su yönetiminin krizi tetikleyen faktörler arasında önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Bu sorunlar, Tahran’ın İran’daki tüm idari ve ekonomik faaliyetleri merkezileştirmesi nedeniyle diğer bölgelerin de gelişimini kısıtlamaktadır. Başkent taşındığında, diğer bölgelerin kalkınması hızlandırılmak istenmektedir.
Yeni Başkent İçin Basra Körfezi Yakınları Öne Çıkıyor
Başkent taşınma planlarının öncelikli bölgesi, İran’ın güney kısmındaki Basra Körfezi civarındaki alanlar olarak belirlenmiştir. Bu seçim, stratejik avantajlar barındırıyor: Basra Körfezi, İran’ın petrol ve doğal gaz rezervlerinin önemli bir merkezidir, böylece yeni başkent bu kaynaklara yakın olacaktır.
Ayrıca, bu bölge, iklimsel özelliklerinin ve çevresel sürdürülebilirliğinin yeni altyapı projelerine daha uygun olması nedeniyle de tercih edilmektedir.
Başkent Taşımak Gerçekçi Bir Hedef mi?
Bu planın başarılı bir şekilde uygulanması halinde, İran sadece modern ve güvenli bir başkente kavuşmakla kalmayacak, ayrıca birçok ekonomik ve çevresel sorununu da çözebilecektir. Ancak, bu sürecin hayata geçmesi için güçlü bir siyasi irade, sağlam bir ekonomik yapı, detaylı planlama ve geniş çaplı halk desteği gerekmektedir.
Şu anki ekonomik zorluklar nedeniyle, bu planın yakın vadede gerçekleşmesi zor görünmektedir. Önümüzdeki yıllarda bu sürecin nasıl ilerleyeceği, İran’ın ulusal kalkınma vizyonunu ve bölgedeki rolünü büyük ölçüde etkileyecektir.
Tahran’ın taşınması, sadece bir coğrafi değişim değil, aynı zamanda İran’ın geleceği için önemli bir dönüşümün de habercisi olabilir.
“`