Karşıyaka’nın Seçil Erzan’ı

Seçil Erzan, yalnızca futbol dünyasını sarsmadı.

Öyle bol sıfırlı bir vurguna imza attı ki…

Adı Sülün Osman, Banker Kastelli, Jet Fadıl, Selçuk Parsadan, Titan Kenan ve Tosuncuk Mehmet’le yan yana yazılıyor.

Erzan, müşterisini çarpan bankacılar tarihinde hiç unutulmayacak bir mevki elde etti.

İstikbal vaat eden yeni Seçiller için esin kaynağı ve rol modeli desem yeridir.

Kurbanlarını kulüpte buldu

Nitekim ikinci Seçil Erzan skandalı, İzmir Karşıyaka’da patlak verdi.

Adres yine Denizbank.

Şüpheli, Bornova Şube Müdürü Hatice Özalp.

Erzan’ın Galatasaray ile iç içe geçmesi gibi Özalp de Karşıyaka Spor Kulubü’nde (KSK) görevdeydi. Basketbol Altyapı Şube Başkanıydı.

Erzan gibi, kurbanlarını kulüpte buldu.

Erzan, ‘Fatih Terim Fonu’ adıyla milyon dolarlar toplamıştı.

Özalp ise “Altına yatırıyorum” diyerek, müşterilerini dolandırdı.

Paraları kuyumculuk ve döviz bürosu işletmeciliği yapan Serkan Çelik’e yolladı.

Dolar ve Euro gönderip TL, TL gönderip altın aldı.

Erzan, kurduğu tezgah çöktüğünde intihara teşebbüs etmiş ama ölmeyi becerememişti.

Karşıyaka’nın Seçil’i de aynı yolu izledi.

Şu an İzmir Şehir Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nde tedavi görüyor.

Tek tutuklu var:

Döviz bürosu sahibi Serkan Çelik.

‘Altın yükselecek, bekle’

Mağdur C.K., Özalp ile KSK’den tanışıyor.

15 Mayıs’ta, evinin satışından gelen altı milyon TL’yi Özalp’in şubesine yatırdı.

İki milyonu ile fon aldı.

Özalp, 31 Mayıs’ta arayıp “Fonu bozdurdum. Altına yatıracağım. Altın yükselecek. Kulüpten Ö.İ.’ye de yaptık. O da çok kazandı” dedi.

C.K., ikna oldu.

Ancak hesabında altınları göremedi.

Özalp, “Bu özel bankacılık işlemi, görünmez” dedi.

Erzan da böyle söylemişti dolandırdıklarına…

C.K., bir süre sonra dört milyonu çekip ev aldı. İki milyonunu da çekmek istedi.

Özalp, “Önümüz bayram. Altın değerleniyor. Bayramdan sonra konuşuruz” dedi.

25 Haziran’da aradığında “Bir hafta bekle” diye kandırdı.

Bir hafta sonra Özalp, telefonunu açmadı.

Banka görevlileri C.K.’ye “Ulaşamıyoruz” dedi.

İntiharla öğrendi

Özalp’in C.K.yi ikna etmek için adını verdiği Ö.İ. de KSK’nin yöneticisi.

Ö.İ., 94 bin Euro’sunu Özalp’e teslim etti.

Bir hafta sonra Özalp aradı.

“80 bin Euro ile altın alacağım” dedi.

Ö.İ., onay verdi.

Sonradan “Kendisine güvendiğim için, aramızdaki samimiyete istinaden kabul ettim” diyecekti.

4 Nisan’da Özalp’i aradı.

“Param ne durumda?” diye sordu.

Özalp, WhatsApp’tan şunları yazdı:

“1294 gram altın hesabın var. 87.226 Euro yapar. Getirin 7226 Euro. Altının yükselişi devam ediyor.”

Ö.İ., araç alımı için 1.280.000 TL’ye ihtiyacı olduğunu söyledi.

Özalp, “Alacağın yerin İBAN’ını ver, gönderirim” dedi.

Gönderdi de.

Ancak 26 Haziran’da bir arkadaşı, “Özalp’e ulaşılamıyormuş” deyince dolandırıldığını anladı.

Özalp’in eski eşi Bülent Özalp’i aradı.

Müdirenin intihara teşebbüs ettiğini öğrendi.

Külçe altın fotoğrafı yollamış

G.K. de KSK yöneticisi.

Özalp, 25 Haziran’da arayıp “Başkanlara güzel kazandırdım” dedi ve 1.379.950 TL bulmasını istedi.

G.K., bir milyon TL borç buldu.

Kalanını banka hesabından havale etti.

Özalp, külçe altın fotoğrafı gönderip kayıplara karıştı.

Eski eşinin patronunu çarptı

İşadamı H.E., hayvancılık şirketi sahibi.

Özalp’in eski eşi Bülent, şirketin çalışanı olduğu için Karşıyaka’nın Seçil’i ile tanışıyor.

Özalp’in ısrarı üzerine parasını Bornova Şubesi’ne taşıdı.

H.E.:

“Yatırımlarımla özel ilgileneceğini söyledi. İşlemleri kendisine bırakmamı, paraları kur korumalı (KKM) hesapta değerlendireceğini söyledi. Kar yapmamı sağladı. Sonra bilgim dışında hesaplar açmış.”

Özalp, 10 milyon TL’yi üç ay vadeli KKM hesabına yatırdığını söyledi.

Gelir adı altında 385.862 TL ödedi.

H.E., “Bu olaydan sonra itibar etmeye başladım” diyor.

Son bir yılda vadeli hesabını her bozdurmak istediğinde Özalp, “Zarar edersin. Acil ihtiyacın varsa kredi kullandırabiliriz” diyerek caydırdı.

Birkaç kez kredi çektirdi.

H.E.’yi borçlandırdı.

H.E., vade yenilemeyeceğini, bütün paralarını vadesiz hesapta toplayacağını söyledi.

25 Haziran’da Özalp aradı.

“Bütün hesapları kapatacak mıyız” diye sordu.

Eröz de “Başkaca bir şey konuşmak istemiyorum” dedi.

26 Haziran’da Özalp’in eski eşi aradı.

Özalp’in intihar ettiğini haber verdi.

H.E.:

“Hayrolsun’ diye sorduğumda dolandırıcılık yaptığını söyledi. Kimi dolandırdığını sorunca ‘Müşterileri’ dedi. ‘Biz de var mıyız?’ diye sorduğumda ‘Varız abi’ dedi.”

H.E., 50 milyon TL zararının olduğunu ifade ediyor.

Haberi olmadan dolandırıldı

Bir diğer şikayetçi, İ.F.

31 Mayıs’ta bankayı arayıp hesabındaki 12.423,25 gram altının KKM’ye alınmasını istedi. Ancak işlemi sistemde göremedi.

25 Haziran’da ekstresini istedi.

Özalp, “Gün içinde göndereceğim” diyerek, İ.F.’yi savdı.

Akşam İ.F.’ye mesaj atıp “Tayinim çıktı galiba. Çok gerginim. Biraz izin verin lütfen. İstifa edebilirim” diye yazdı.

İ.F., ertesi gün bankaya gitti.

İki yetkili ve dört müfettiş bekliyordu.

“Mevduatlarınızı sistemde göremiyoruz” dediler.

Dövizciyi de dolandırmak istemiş

Tedavi gördüğü için Özalp’in ifadesi alınmadı.

Kuyumcu Serkan Çelik gözaltına alındı.

Çelik, Özalp ile 25 yıldır tanıştığını söylüyor.

G.K.’den gönderilen paraya karşılık 500 gram altını Karşıyaka Çarşısı’nda Özalp’e teslim ettiklerini, Ö.İ.’nin 80 bin Euro’sunu bozup TL’yi şubeye elden götürdüklerini anlatıyor.

Çelik, teslimatların şöförü veya güvenlik görevlileri tarafından yapıldığını belirterek, “Kah bankada kah banka dışında gerçekleşmiştir” dedi.

Çelik, her işlemde fatura kesildiğini belirterek, şunlar söyledi:“Elden altın, döviz, vs. verilmesi şeklen doğru gözükmemekle birlikte bu, kendisine güvenim ve suç teşkil eden durumu barındırmadığını hissetmemden kaynaklıdır.”

Çelik, “Kimseyi dolandırmadım ve Özalp ile hareket etmedim. Özalp benim ticari itibarımı sarsmıştır” dedi.

Hatta Çelik, Özalp’in 25 Haziran’da kendisini de dolandırmak istediğini ileri sürerek, “Açıktan 50 bin dolar isteyince şüphelendim” dedi.

Çelik, 28 Haziran’da tutuklandı.

Gizli tanığın Halk Bankası iddiaları: Kim bu Bilal Aslan?

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını yürütürken darbe iddiasıyla tutuklanan altı polis ile gizli tanık Serdar Sertçelik ve Sertçelik’in firarına yardım ettikleri ileri sürülen 12 kişiye dava açıldı.

Eski Ankara Emniyeti Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile Sertçelik’in aralarında geçen yedi telefon görüşmesinin tüm dökümü iddianameye kondu.

15 Nisan 2024 tarihli ses kaydında Sertçelik’in daha önce ABK Davası’na katılmak üzere Türkiye’ye geleceğini söylemesine rağmen vazgeçtiği ve telefonunu açmadığı anlaşılıyor.

Bu konuşmanın girişinde Demircan “Lan niye cevap vermiyon telefonlara” diyor.

Sertçelik “Müdürüm piskolojim bozuk. Geldiğimde ömür boyu cezaevinden çıkmıycağmı düşünüyom” karşılık veriyor.

Demircan, “Dönmeyi düşünüyon mu?” diye soruyor.

Sertçelik “Müdürüm düşünmüyom yaa, girersem çıkamam bi daha cezaevinden” diye yanıt veriyor.

Dokuz gün sonra tuzağa çekti

Her ne oluyorsa Sertçelik, dokuz sonra görüşünü değiştiriyor!

24 Nisan’da Demircan’ı arayarak, “Bi dahaki duruşma mayısa atılacakmış, hangi günse gelicem” diyor.

Demircan, “N’oldu ne değiştirdi kararını?” diye soruyor.

O da şöyle diyor:

“Hayatımı yönlendirmek zorundayım müdürüm. Çoluk çocuk orda, ben ne zamana kadar burda galacam? Gelip kendimi bıraktırmam lazım. Serbest kalacam de mi?”

Demircan, hakimle tekrar görüşmesi gerektiğini ifade ediyor.

Sertçelik, “Bu defa kesin gelecem” diye vurguluyor.

Kredi iddiası

Sertçelik, iki gün sonra sözü eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Halk Bankası İcra Kurulu Başkanı Osman Arslan’a getiriyor.

Halk Bankası’na ilişkin şu iddiada bulunuyor:

“Parayı Bilal Aslan’a verdim kredi olayında. Direk Osman Arslan’a verdi.”

Sertçelik, Turgut Çalıkıran da adlı kişiye kredi çıkarttığını öne sürerek, şu iddiaları dile getiriyor:

“Ona kredi çıkarttırdım, 20 milyon. Bilal Aslan çıkarttırdı. Yanımda defalarca konuştu Osman Arslan’la. Parayı da direk şeye verdim. Osman Arslan’ın talimatıyla bölge müdürüne… Osman Arslan talimat verdi, bölge müdürüyle görüştüm.”

Sertçelik, ABK soruşturması kapsamında TMSF tarafından el konulan Ayyıldız Tünel Ekipmanları İmalatı Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye de kredi çıkarttırdığını iddia ediyor. Şirketin sahibi olarak görünen, Ayhan Bora Kaplan’ın adamlarından Ozan Can Yıldız’ ı kastederek, “ Ozan, 500 bin dolar para verdi diye biliyom Bilal’e” diyor.

Demircan’ın bu iddialarla ilgilenmediği anlaşılıyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili iken Yargıtay’a atanan Ahmet Yıkılmaz ve Yüksel Kocaman hakkında bilgi isteyerek, “Bunlarla ilgili bişey yok mu dostum?” diye soruyor.

Sertçelik de bu isimleri tanımadığını söylüyor.

Sertçelik’in iddialarına ilişkin Osman Arslan ve Halk Bankası yetkilileri açıklama yapmayı gerekli görmedi. Arslan’ın yakınları, iddiaların asılsız olduğunu ifade ediyor. Bilal Aslan adlı kişinin Halk Bankası Genel Müdürü ile herhangi bir akrabalık ilişkisinin bulunmadığını ve bankada çalışmadığını belirtiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir